Tarih
bir yerde toplumlar arasındaki yaşam ilişkilerinin düzenlenmesi ve yeniden
düzenlenmesi eylemlerinin bir toplamıdır.
Burada
söz konusu olan doğal ve üretilmiş zenginliğin paylaşımıdır. Bu paylaşımın
aktörleri zamanımızda ulus devletler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu noktada “ulusal
hak” ya da “ulusal çıkar” gibi kavramlar savaşı (ve bunun sonucu olarak da
işgalleri) meşru gösterebilmektedir. Hakem kurumu,
eski Sümer uygarlığından bu yana var olan ve kullanılan bir barış kurumudur.
Farklı ülke ve rejimlerin birlikte, barış içinde yaşamasının uluslararası
normları "Barış
İçinde Bir arada Yaşama İlkeleri" olarak, özellikle İkinci
Dünya Savaşından sonra geliştirilmiş; anlaşılır ve kabul edilebilir ortak
insani değerler düzeyine yükseltilmiştir.
Şimdi
bu açıklamalar ışığında bir değerlendirme yapacak olursak şunu söyleyebiliriz:
Uluslararası anlaşmazlıklarda aracılık ya
da hakem
kurumu kavramı
ilkin Sümer’de MÖ 2550 yıllarında ortaya çıkmış, uygulanmış ve insanlık
tarihine mal edilmiştir. Bu nedenle bir dikili taşa yazılmış olan Mesilim
Antlaşması stratejinin şu ana kadar bilinen en eski yazılı belgesidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder