Neden “tamamen yerli ve milli” olamaz?
Facebook ortamında “Merak ettim: Bir yerli araba,
yerli uçak konuları vardı. Gelişmeler ne durumda acaba” diye yazınca bazı
tepkiler aldım. Bir dostumdan “"Tamamen yerli ve millî" uçağın beş
yıl sonra tecrübe uçuşuna başlayacağı müjdesinden haberin yok sanırım”
biçiminde bir tepki gelince ben de aşağıdaki düşüncemi paylaştım:
"Tamamen yerli ve millî" deyişi, biraz
sanayi bilgisi olanlar için çok saçma bir şey. Boeing ve Airbus gibi dünyanın
en büyük iki dev kuruluşu bile hiç bir uçağını tamamen kendi tesislerinde
yapmıyor, yapamıyor. Bunun birçok nedeni var. Türkiye gibi bölgesinde orta
düzeyde gelişmiş bir ülkenin tamamen yerli ve milli bir uçak yapması hem
anlamsız hem de olanaksız. Bu, bir belediyecilik anlayışı olan tanzim satışı
organizasyonuna benzemez. Önce bilimsel tabanı genişletmek gerekir. Bu da özgür
bilimsel araştırmalar yapan üniversitelerin varlığı ile olanaklıdır.
İlahiyatçıların rektör olabildiği bir yerde araştırma yapabilen üniversitelerin
olması olası değildir.
Sonra üniversitelerin bilimsel araştırmalarını
teknolojiye dönüştüren aracı kurumların olması gerekir. TÜBİTAK ve Teknoloji
Geliştirme Enstitüsü bu amaçla kuruldu, ancak mevcut iktidar onları dumura uğrattı.
Daha sonra büyük girişimleri gerçekleştirebilecek öncü sanayicilerin ortaya
çıkması gerekir. Bu da istikrarlı, yatırımlarının semeresini alma riskinin
olmadığı bir ortamda olur. 2001 yılında çıkarılan ihale yasasının yine mevcut
iktidar zamanında yüzlerce defa değiştirilmiş olması böyle bir ortamı
olanaksızlaştırır.
Sürekli değişen bir ihale yasası sonucu, uzun erimli
projeler gerçekleştirilemez, kısa sürede büyük kazançlar getirecek projelere
yönelmek insanın doğası gereğidir.
Kısaca "Tamamen yerli ve milli" söylemi olsa
olsa dünya görüşü, TRT ve yandaş TV'leri izlemekle sınırlı olan insanları
kandırmaktan öteye gitmez.