Tarih Bilinci Üzerine
Değerli okurlar,
Seçime haftalar kaldı. Ülkemizin geleceğini
biçimlendirecek yasaları hazırlayacakları ve ülkemizi yönetecekleri seçeceğiz.
Bir ülkeyi yönetmek bir şirket ya da bir belediyeyi yönetmeye benzemez. Birçok
şeyin yanında tarih bilgisi gerektirir. Ülkenin komşularıyla ilişkilerinin
geçmişinin günümüze olan yansımalarını bilmesi gerekir.
Anımsanacağı üzere birkaç yıl önce Doğu Akdeniz’de,
doğalgaz araştırmaları konusunda bir buhran yaşanmıştı. Bu buhran sırasında birçok
Avrupa ülkesinin bu arada Fransa’nın da savaş gemileri bayrak gösteriyordu. Bu
ülkenin en yetkilisi, orada Fransa’nın ne işi var diyerek diplomasi
nezaketi sınırları dışına çıkıyordu. Eğer tarihi bilseydi Fransa’nın orada
niçin var olduğunu anlardı.
Burada kısa bir açıklama yapmak istiyorum:
1. 1096-1291 yılları arasında gerçekleşen Haçlı Seferleri
sırasında Doğu Akdeniz kıyılarında Fransa’nın önderliğinde birkaç Latin
Krallığı kurulmuştu. Sonradan bunlar ortadan kaldırıldıysa da bölgede bir Latin
nüfusu yerleşti. Daha sonra bunlar ve Avrupa’dan tüccarlar bölgede ticaret
yapmak için Müslüman yöneticilerden adına kapitülasyon denilen ayrıcalıklar
aldılar. Onların torunları hala o topraklarda yaşıyor.
2. 1848 Fransız devrimi sonrasında Fransa İmparatoru
Napolyon III, iç politikadaki gücünü ve saygınlığını arttırmak Fransız
Katoliklerini kendi yanına çekmek amacıyla Osmanlı yönetiminden, Kutsal
Topraklar'da yaşayan Katolikler için ayrıcalıklar vermesini istedi. Sultan
Abdülmecid de Napolyon'u kırmayıp Beytüllahim Kilisesi'nin anahtarlarını
Ortodoks Yunanlardan alarak Katolik Kilisesi'ne verdi. Bunun üzerine, 1774
Küçük Kaynarca Anlaşması uyarınca Türkiye'de yaşayan Ortodoksların koruyucusu
sıfatındaki Çar Nikolay I de Ortodoks Kilisesi'ne ilişkin haklarının yeniden
tesisini istedi. Sultan'ın bu isteği geri çevirmesi üzerine Nikolay, Rus
birliklerini, özerk Eflak ve Boğdan Prenslikleri üzerine gönderdi. 1853
Sonbaharında Osmanlı, Rusya'ya savaş açınca Kasım ayanda Rus Karadeniz
donanması ani bir baskınla Osmanlıların Karadeniz donanmasını Sinop'ta
bütünüyle yok etti. Sonuçta Kırım Savaşı oldu.
Yukarıdaki iki örnek orada Fransa’nın niçin var olduğunun
tarihi gerekçesini gösteriyor.
Demek ki bir ülke yöneticisinin tarih bilmesi gerekir,
dahası bu bilgi yetmez kendisinde bir tarih bilinci de olması gerekir. Peki,
nedir tarih bilinci? Nasıl kazanılır?
Tarih Bilinci Nedir?
Tarih bilinci, bir toplumun ya da bireyin geçmişini
anlaması, anlamlandırması, değerlendirmesi için gereken bilgi, anlayış ve
farkındalık düzeyidir. Tarih bilinci, geçmişte yaşanan olayları ve süreçleri
anlamak, bunların bugünkü etkilerini anlamak, geçmiş yanlışlardan ders
çıkarmak, gelecekte daha iyi kararlar alabilmek için gereklidir. Tarih bilinci,
aynı zamanda ulusal kimliğin oluşmasına, kültürel birikimin korunmasına ve
toplumsal belleğin güçlendirilmesine de katkıda bulunur.
Tarih bilinci, insanların (özellikle yöneticilerin) kendilerine
ilişkin bir anlayış geliştirmelerine de yardımcı olur. Geçmişteki olayların
sonuçları, günümüzdeki toplumsal, kültürel ve politik düzenlemelerin nasıl biçimlendiğini
anlamamıza yardımcı olur. Ayrıca, tarihi olayları anlamak, insanların farklı
kültürler, inançlar ve ideolojiler üzerine daha fazla bilgi sahibi olmalarına
yardımcı olabilir, bu da daha hoşgörülü bir dünya yaratmaya yardımcı olabilir.
Ancak, tarih bilinci yalnızca geçmiş olayları anımsamak
da değildir. Ayrıca, gelecekteki eylemlerimizin sonuçlarını da anlamamızı
sağlar. Geçmişteki olaylar ve kararlar bize bugünkü dünyada karşı karşıya
olduğumuz sorunlar üzerine fikirler verir, bize çözüm yolları gösterir.
Tarih bilinci kimler için önemlidir?
Tarih bilinci, herkes için önemlidir. İnsanlık tarihi, hepimizin ortak geçmişidir ve bu geçmişi anlamak, bugünün
ve geleceğin anlaşılmasına katkıda bulunur. Tarihin öğrenilmesi, anlaşılması, insanların kendi kimliklerinin ve
kültürlerinin köklerini keşfetmelerine yardımcı olur.
Ancak, politikacılar ve karar vericiler için çok daha önemlidir. Tarihsel
olaylar, politik ve toplumsal sorunları anlamak için bir kaynaktır.
Politikacılar, geçmişteki yanlışları yinelememek için tarih bilincine sahip
olmalıdır.
Öğrenciler, tarih bilincini edinerek, dünyayı ve toplumlarını daha iyi
anlayabilirler. Tarih, dünya görüşlerini genişletmek, kültürel miraslarını
öğrenmek ve milli kimliklerini anlamak için bir araçtır.
Tarih bilinci, turizm endüstrisi için de önemlidir. Tarihi yerleri ziyaret
eden turistler, o yerlerin tarihi ve kültürel önemini daha iyi anlayabilirler.
Tarih bilinci, tarihi eserlerin korunması ve gelecek nesillere aktarılması için
de önemlidir.
Sonuç olarak, tarih bilinci, insanların toplumları, kültürleri ve dünya
tarihi üzerine bilgi sahibi olmalarını sağlar ve bu bilgi, insanların daha iyi
bir gelecek için çalışmalarına yardımcı olur.
Tarih bilincini geliştirmek için neler yapmalıyız?
Tarih bilincini geliştirmek için şunlar yapılabilir:
Tarih okumak: Tarih kitapları okumak, geçmişteki
olayları, süreçleri ve insan davranışlarını anlamak için en iyi yollardan
biridir. Kendinize ilginizi çekebilecek tarih konuları seçin ve okuma
alışkanlığı edinin.
Müzeleri ziyaret etmek: Müzeler, tarih üzerine bilgi
edinmek için harika bir kaynaktır. Tarihle ilgili müzeleri ziyaret ederek, eski
eserleri, belgeleri ve diğer tarihi objeleri görme fırsatı bulabilirsiniz. Topkapı Sarayı Müzesi, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, İstanbul Arkeoloji
Müzeleri ve Çanakkale Savaşı Müzesi, Türkiye'deki en önemli müzeler
arasındadır.
Geziler yapmak: Tarihi yerleri ziyaret ederek, tarih
üzerine daha fazla bilgi edinebilirsiniz. Geziler, tarihi yerlerin yanı sıra
kültürel etkinlikler, sergiler ve festival ziyaretleri de içerebilir.
Tartışmak: Tarih üzerine tartışmak, farklı bakış
açılarına açık olmanızı sağlar ve tarihi olaylar üzerine daha derin bir anlayış
geliştirmenize yardımcı olur.
Daha fazla kaynak araştırmak: Tarihi olayları ve
süreçleri daha iyi anlamak için, tarihle ilgili diğer kaynakları
araştırmalısınız. Örneğin, belgeler, araştırma makaleleri, ders notları,
filmler ve belgeseller.
Tarih bilinci konusunda yapılan çalışmalar
UNESCO Dünya Mirası Listesi: UNESCO, dünya mirasları olarak kabul edilen
tarihi yerleri ve yapıları belirleyen bir programdır. Bu program sayesinde,
dünya genelindeki tarihi miraslar korunmakta ve gelecek nesillere
aktarılmaktadır.
Arkeolojik Kazılar: Arkeolojik kazılar, tarihi yerlerin ve yapıların
keşfedilmesine ve incelenmesine yardımcı olur. Bu kazılar sayesinde, geçmişte
yaşanan olaylar ve kültürler üzerine daha fazla bilgi edinilebilir.
Tarih Kitapları: Tarih kitapları, geçmişteki olayları ve kültürleri anlamak
için önemli bir kaynaktır. Birçok tarihçi, tarihi olayları ve kültürleri analiz
eden kitaplar yazarak tarih bilincinin geliştirilmesine katkıda bulunur.
Makaleler: Tarih alanındaki makaleler, belirli bir konu
üzerine daha derinlemesine bir anlayış sağlamak için yararlıdır. Bu makaleler,
akademik dergiler, gazeteler ve online tarih siteleri aracılığıyla
erişilebilir.
Belgeseller: Tarih belgeselleri, görsel bir şekilde
tarihi olayları ve süreçleri anlamak için yararlıdır. Türk ve yabancı
belgeseller aracılığıyla tarih bilinci geliştirilebilir.
Online kaynaklar: Tarih konusunda çevrimiçi kaynaklar da
vardır. Tarih siteleri, dijital kütüphaneler, online tarih dersleri ve tarih
forumları gibi kaynaklar, tarih bilincini geliştirmek için kullanılabilir.
Podcast'ler: Tarihle ilgili podcast'ler, uzmanların
konuşmaları aracılığıyla tarih bilinci geliştirmek için yararlı olabilir.
Tarihi yerler: Tarih bilincini geliştirmek için en iyi
yolların başında, tarihi yerleri yerinde ziyaret etmek gelir. Türkiye'de birçok
tarihi yer bulunuyor.
Bu çalışmaların hepsi, tarih bilincinin geliştirilmesine katkıda bulunarak,
insanların geçmiş üzerine daha fazla bilgi sahibi olmalarını ve gelecekte daha
bilinçli kararlar almalarını sağlar.
Tarih Bilinci Üzerine Bazı Öcü Çalışmalar
Tarih bilinci konusunda daha ayrıntılı bilgi edinmek
isteyenler şu kaynaklara başvurabilirler.
Herodotos: Tarihin babası olarak bilinen Halikarnaslı Herodotos
bir tarihçi ve gezgin olarak bilinir. İlk büyük tarih kitabı olarak kabul
edilen Tarihler adlı eseri, antik dünya tarihinin politik ve toplumsal
yapısına ilişkin önemli bilgiler içerir. Eserde, Pers Savaşları ve Pers
İmparatorluğu'nun yükselişi üzerine ayrıntılı bilgiler yer alır.
Leopold von Ranke: Alman tarihçi von Ranke von Ranke, 19.
yüzyılın en önde gelen tarihçilerinden biridir. Tarihin nesnel ve gerçekçi bir
şekilde kaydedilmesi gerektiğini savunan bir tarih felsefesi olan pozitivizmin
kurucularından biridir. Onun çalışmaları, tarihin birçok farklı disiplin
tarafından incelenmesi gerektiğini vurgulamıştır.
Fernand Braudel: Braudel, tarihin ekonomik ve toplumsal
boyutlarına odaklanan Fransız Annales Okulu'nun en önemli isimlerinden biridir.
Onun eserleri, tarihin uzun dönemli yapılarını ve süreçlerini anlamaya yönelik
bir bakış açısı sunar. Akdeniz Dünyası adlı eseri, Akdeniz bölgesindeki
ekonomik, toplumsal ve kültürel değişimleri ele alır.
Annales Okulu: Bu okulu, Fransız tarihçiler Lucien Febvre
ve Marc Bloch kurmuştur. Okulun temel amacı, tarihin yalnızca politik ve askeri
olaylardan ibaret olmadığını, aynı zamanda ekonomi, toplumsal yapı, kültür ve
çevre gibi diğer etmenleri de içerdiğini savunmaktır. Okulun diğer önemli
tarihçileri arasında Jacques Le Goff ve Emmanuel Le Roy Ladurie yer alır.
Arnold J. Toynbee: Toynbee, İngiliz tarihçi ve
filozoftur. A Study of History adlı eseri (Bunun bir özeti Türkçeye Tarih
Bilinci olarak çevrilmiştir), uygarlıkların yükselişi ve düşüşü gibi
evrensel konulara odaklanır. Toynbee, tarihin evrensel bir bakış açısından
incelenmesi gerektiğini savunur.
Eric Hobsbawm: Hobsbawm, tarih yazımı, tarihsel anlatı ve toplumsal
hareketler gibi konularda çalışmalar yapmış İngiliz tarihçidir. Tarih yazımında
uzun 19. yüzyıl kavramını ortaya atarak tarih yazımında zaman
dilimlerinin belirlenmesine katkıda bulunmuştur.
Benedict Anderson: Anderson, ulusalcılık, ulusal kimlik ve tarihin bu
bağlamdaki rolü gibi konulara odaklanmış bir siyaset bilimci ve tarihçidir.
Kendi alanında klasikleşmiş kitabı Hayali Cemaatler’de ulusalcılık
kavramını ele alarak ulusal kimliklerin nasıl inşa edildiğine ilişkin kuramsal
bir çerçeve sunar.
Edward Said: Said, tarih yazımı ve oryantalizm gibi konularda çalışmalar
yapmış bir edebiyat eleştirmenidir. Oryantalizm kitabında Batılıların Doğu'yu
nasıl algıladığı ve temsil ettiği konusunda eleştirel bir bakış açısı sunar.
Michel Foucault: Foucault, tarih felsefesi, bilim tarihi ve tarihsel
epistemoloji gibi konularda çalışmalar yapmış bir filozoftur. Kendi alanında
klasikleşmiş kitaplarından biri olan Akıl Hastalığının Tarihi’nda modern
tıp sistemiyle ilgili olarak tarih yazımı, iktidar ve bilgi gibi konuları ele
alır.
Hayden White: White, tarih yazımı, tarihsel anlatı ve tarih felsefesi gibi
konularda çalışmalar yapmış bir tarihçidir. Kendi alanında klasikleşmiş
kitaplarından biri olan Metahistory’de tarih yazımının kurgusal bir
yapısı olduğunu ve bu yapının tarihi anlamlandırmanın temelinde olduğunu
savunur.
Bu yazarlar, tarih bilinci, tarih yazımı, tarihsel anlatı, tarih felsefesi
ve tarihin toplumsal ve siyasal boyutları gibi konularda önemli katkılarda
bulunmuşlardır. Kitapları, makaleleri ve teorik çalışmaları, tarih bilinci
konusunda farklı bakış açıları sunar ve tarihsel olayların, süreçlerin ve
yapıların anlaşılması için önemli referanslar sağlar.
Türkiye'de tarih bilinci konusunda öncü çalışmalar
gerçekleştiren tarihçiler ve kuruluşlardan bazı örnekler:
Halil İnalcık: Osmanlı İmparatorluğu tarihi konusunda
uzmanlaşmış olan İnalcık, Türkiye'de tarih araştırmalarının yapılması ve tarih
bilincinin oluşturulması konusunda önemli bir rol oynamıştır. İnalcık, tarihin
ekonomik ve toplumsal boyutlarının incelenmesi gerektiğini vurgular.
İlber Ortaylı: Türkiye'nin önde gelen tarihçilerinden
biri olan Ortaylı, Osmanlı tarihi konusunda uzmandır. Kendisi aynı zamanda bir
eğitimci ve yazar olarak da tanınır. Tarihin önemini vurgulayan Ortaylı,
Türkiye'deki tarih bilinci gelişimi konusunda da önemli bir rol oynar.
Türk Tarih Kurumu: Türk Tarih Kurumu, Türkiye'de tarih
araştırmalarının yapılması, kaynakların saptanması, yayınların hazırlanması ve
tarih bilinci oluşturulması gibi konularda çalışmalar yapan bir kurumdur.
Kurumu, 1932 yılında Mustafa Kemal Atatürk kurulmuştur.
Toplumsal Tarih Dergisi: Toplumsal Tarih, Türkiye'de
yayınlanan önemli bir tarih dergisidir. Dergi, tarihin politik, ekonomik ve
toplumsal boyutlarını ele alarak, Türkiye'deki tarih bilinci oluşturma
çalışmalarına katkıda bulunur.
Bu örnekler, Türkiye'de tarih bilinci konusunda yapılan
çalışmaların çeşitliliğini ve önemini gösteriyor. Türkiye'deki tarihçiler ve
kurumlar, tarihin Türkiye'nin ve dünyanın genel tarihine katkısını, önemini ve
yansımalarını anlamaya çalışarak, tarih bilincinin gelişimine katkıda
bulunmaktadır.
Sonuç olarak, tarih bilinci başta ülke yöneticileri olmak
üzere sorumlular için oldukça önemlidir. Geçmişteki olayları anlamak, geçmiş
yanlışların yinelenmesini önlemeye yardımcı olur, gelecekte daha bilinçli
kararlar almamıza olanak sağlar. Ayrıca, tarih bilinci, farklı kültürler,
inançlar ve ideolojiler üzerine daha fazla bilgi sahibi olmamızı ve daha
hoşgörülü bir dünya yaratmamızı sağlayabilir.
Dilerim Mayıs 2023’de seçilip sorumlu makamlara gelecekler biraz tarih
bilincine sahip olur da ülkemizi aydınlık ufuklara taşırlar.