İki Yeni Kitap
15 Mayıs 2014,
Bodrum
Üç yılı
aşkın bir süre üzerinde çalışmakta olduğum “Stratejinin
Yazılı Kaynakları” alanındaki ilk iki kitap: (1) “Erken Öncüler - 1
Sümerler ve Sonrası”; (2) “Erken Öncüler
- 2 Hititler ve Diğer Anadolu Kavimleri”
adları ile Berikan Yayınevi tarafından basımı yapılmıştır. Kitapların kısa bir tanıtımı aşağıdadır:
Erken Öncüler - 1 Sümerler ve Sonrası
Strateji
üzerine yazılmış herhangi bir çalışmayı okursanız, genelde bilinen ilk yazılı
yapıtın Çinli yazar Sun Tzu tarafından MÖ 5. yüzyılda yazılmış olan Savaş
Sanatı olduğunu görürsünüz. Oysa yazı MÖ 3200 yıllarında Sümerler tarafından
bulunmuştur. Strateji üzerine, adı böyle olmasa da, yazılmış ilk metinleri
Sümerlerin yaşadığı bölgelerde aramak daha doğru bir yaklaşım olacaktır.
MÖ
3. binyılın ortalarında iki Sümer kent olan Lagaş ve Umma arasında, tarım
arazileri üzerindeki egemenlik yüzünden yaşanan sınır anlaşmazlığı uzun süreli
savaşlara neden olmuştur. Aynı zamanda Sümer ülkesi hükümdarı olarak da bilinen
Kiş hükümdarı Mesilim bu anlaşmazlıkta arabulucu görevi üstlenmiştir. Tarihte Mesilim
Antlaşması olarak bilinen bu ilk uluslararası nitelikteki antlaşma aynı
zamanda bir hakem heyetince sağlanan ilk antlaşma niteliğini de taşımaktadır.
Bu nedenle, bir dikilitaş üzerine yazılı bu antlaşma, stratejinin ilk yazılı
kaynaklarından en önemlisini oluşturur.
İyi
olan her şeyin kendi icatları ya da keşifleri olduğunu, bunun geçmişte de kendi
atalarınca başlatılmış olduğunu ileri sürerek, bencil ve ırkçı bir yaklaşımla gerçekte
olmayan bir geçmiş yaratmaya çalışanların, sözde bilim insanı
sahtekârlıklarının ortaya çıkması çok uzun sürmüştür. Sümerlerin siyasal
yaşamlarını ortadan kaldıran Samilerin devamı olan Babillilerin başlattıkları
bu geçmişi karartma, Eski Yunanla sürmüş, Rönesans sonrası Avrupa’sında doruk
noktasına ulaşmıştır.
Stratejinin
yazılı kaynaklarının olabildiğince kapsamlı bir dökümünü çıkarma amacında olan
bu kitabın hedef kitlesi; kavramların
oluşmasında, bu arada strateji kavramının gelişmesinde Batı Dünyasının yanlı
tutumunu içine sindiremeyen ve de hakikati araştırmak isteyenlerdir.
Erken Öncüler - 2 Hititler ve Diğer Anadolu Kavimleri
Orta Anadolu’da MÖ 1650 yılında Hitit krallığı
kurulduğunda uygarlığın yaratıcısı Sümerlerin siyasal olarak tarih sahnesinden
çekilişinden beri 350 yıl geçmişti. Sümer kültürünün mirasçıları Sami kökenli
Babil ve Asur, daha sonra da Asya kökenli Kaşlar idi. Mezopotamya ve Anadolu’ya
yayılmış olan Hurriler de bu mirası taşıyan halklar arasında bulunuyordu.
Hititler gerek devlet kurma aşamasında gerekse devlet kurduktan sonra önce
Anadolu yerli beyliklerinin (Hattiler ve Hurriler), daha sonra Asur Ticaret
Kolonileri aracılığı ile Asur’un ve Babil’e yaptıkları saldırıdan sonra
Babil’in ve devletin bütün yaşamı boyunca da Hurrilerin kültürel etkileri
altında kalmışlardı.
Anadolu’ya
gelmeden önce okur - yazar omayan çoban bir kavim olan Hititler, uygarlık
yolunda her şeyi bu halklardan öğrenmiş, kendi örgütlenme becerilerini de
katarak Anadolu’da kurdukları devleti Eskiçağın bir süper gücü haline
getirmişlerdi. Hititler stratejik belgeler arasında yer alan antlaşmaları ve
mektuplaşmaları başta Hurriler olmak üzere Asur ve Babillilerden öğrenmişti.
Özellikle antlaşmalar için geliştirmiş oldukları biçim daha sonra Geç Hititler döneminde Tevrat’a girmiştir. Batı
dünyası bu tür belgeleri Fenikeliler, Geç Hititler, Batı Anadolu halkları
üzerinden alıp özümsemişlerdir.
[1] Endüstri Y. Mühendisi
Osman Karadağ (okaradag52@gmail.cm), ( okaradag.blogspot.com), 30 yılı aşkın süreyle
Kamu ve Özel sektörde yöneticilik görevlerinde bulunduktan sonra birikimlerini toplumumuzla
paylaşmaktadır. Stratejik planlama, yapılabilirlik çalışması ve proje yönetimi
alanlarında araştırma yapan Karadağ, Türkiye’nin ilk profesyonel proje yöneticilerinden biridir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder