20 Aralık 2020 Pazar

Kitap Değerlendirme: Stratejinin Kaynakları: Türkler, Farslar ve Araplar-Hasan Güleryüz

 

Kitap Değerlendirmesi (Karadağ, Osman.(2020), Stratejinin Kaynakları: Türkler, Farslar ve Araplar, Destek Yayınları, İstanbul)

Hasan GÜLERYÜZ

Stratejinin Yazılı Kaynakları, araştırmacı yazar, Osman Karadağ’ın çok önemli bir strateji kitabı. Kitap, Türklerin tarih sahnesinde varoluşu, sosyoekonomik ve sosyopolitik uygulamaları, bağımlı ve bağımsız değişkenler açısından dikkate alınarak inceledi. Türkler bölümünde: Türkler, Farslar, Arapların ilişkileri, bozkır kültürü ve göçebe yaşamı, din, doğu batı ve oryantalizm, savaş sanatı, İslâm’da savaş konularıyla giriş yapıyor. Göktürkler, Selçuklular, Anadolu Beylikleri, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti üzerinde önemli saptamalar yapıyor ve çıkarımlarda bulunuyor.

Biz Türklerin, Asya’dan Anadolu’ya, Balkanlara göçlerin çök önemli nedenlerini ele alıyor. Anadolu Türkleri bu coğrafyaya gelirken, Farsilerle ve sonrasında Araplarla zorlu ilişkileri, kültürel kısıtlama, çatışmalarla günümüze gelinmiş ve çatışmalar iç bünyemizde de devam etmektedir.

Türkler, Orta ve batı Asya’da Çinliler, Ruslar, Persler, Araplar, Hintliler ve Bizanslarla ilişkileri olmuştur. Halkların coğrafya üzerinde varoluşu otlak kavgası, yağma, işgal etme gibi savaşlarla, savaş öykülerini dinleyerek büyüdük. Savaşların doğru dürüst eleştirisini de yapamadık. Her toplum, her savaşı kendi çıkarı açısından değerlendirir kutsarken gerçekler hep göz ardı edildi.

Kitapta oldukça ansiklopedik anlamda ve değerli bilgilere yer verilmiştir. Türklerin yaşadığı coğrafya, anayurtları İdil-Ural tezi, kökenleri ele alınmaktadır. Türklerin, 1. Anadolu mirası, Türk-Moğol Mirası, 3. Yedinci yüz yıllarda oluşan İslam mirası üzerinde durmaktadır. S.52. Türk Dini Şamanizm ele alınıyor ve Türklerin Müslüman olma süreci ele alınırken: “İslamiyet niteliği gereği cihat(savaş) anlayışı içinde, silahla(Türklere) gelir. Onu kabul edeceklerin bundan böyle Arap İmparatorluğunun uyruğu olmaları gerekiyordu. Türk dili ve tarihsel gelişiminde: “Türk, ailesine Türkçe, Allah’ına Arapça, sevgilisine Farsça seslenir.” S. 60

Büyük Arap, Fars saldırılarına rağmen Türkçenin yapısı, söz alışverişi özerinde ayrıntılı duran yazar,  Türkçenin kaybolmamasında: 1. Ordunun dilinin Türkçe olması, 2. Moğol istilasında Moğol komutanların birçoğunun Türkçe bilmesi, 3. Selçuklu ve Osmanlı medreselerine kız alınmaması nedeniyle, çocuklar annelerinden zorunlu olarak Türkçeyi öğrenmiş olmaları şeklinde yorumluyor. Bunu doğuda Kürt kadınlarının Türkçe öğrenememesi nedeniyle Kürtçe ayakta kaldığını da çıkarabiliyoruz. 4. Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasıyla devlet dilinin Türkçe olması ve Türkçenin edebiyat ve bilim dili olmasının yolu açıldı. S.63

Göktürkler üzerinde çok önemli açıklamaları ve çözümleri olan yazar, Çin-Bizans ticari ilişkileri ve İpekyolu ticareti ele alınıyor. Ardından Hazarlar ele alınıyor. On birinci yüzyıllarda düzenlenen Divani Lugat-it Türk ve Kudadgu Bilig üzerinde duruyor. Bu iki kitaba eleştirilerde bulunur.

Sonuç:

Stratejinin yazılı kaynakları, düşünce üretmek isteyen, siyaset yapacaklara ve Türk dünyası üzerine çalışma yapacaklar için önemli bir başvuru kaynağı niteliğini taşımaktadır.

Özellikle, Türklerin Anadolu’daki var oluşlarında, Arap, Fars etkileri çok derindir. Ülkede bu kültürlerin temsilcileri, politik önderleri de vardır. Türklerin üzerinde yaşadığı coğrafyanın ayrı bir mirasına sahipken bir de Yunan, Batı ilişkileri vardır. Daha büyük bir sentez yapma imkânı da doğuyor. Ayakta kalmak, bu coğrafyada var olmak yaratıcı bileşimlere gerek vardır. Yerli yabancı yüz elli kaynaktan yararlanılmış olduğu ve bu nedenle de araştırmacılar için temel kaynak niteliğini taşımaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder