7 Ocak 2013 Pazartesi


Strateji Nedir?


07 Ocak 2013, Ankara

 

Osman KARADAĞ[1]

 

Geleneksel anlamda strateji general sanatını tanımlayan askeri bir terimdir. Bir düşman askeri gücünü yenmek amacıyla bir komutanın kendi kuvvetlerini düzenlemesi ve manevra yaptırması planıdır[2]. 19.yy. savaş sanatı kuramcısı (teorisyeni) Carl von Clausewitz stratejiyi şöyle tanımlar: “savaş planının hazırlanması ve münferit seferlerin şekillendirilmesi ile ve bunların içinde tek tek çatışmalara karar verme ile ilgilidir.”[3]

Ulusların birbirleri ile rekabete girmeleri sonucu, özellikle II. Dünya Savaşı sonrasında, strateji kavramı daha geniş bir anlam kazanmıştır. Daha önce özellikle askeri önderlerin alanı olan strateji ekonomi ve siyaset bilimcilerinin de kullandığı bir kavram haline gelmiştir. Tarihçi Edward Mead Earle stratejiyi şöyle tanımlar: “bir ulusun (ya da uluslar koalisyonunun) yaşamsal çıkarlarının etkin olarak geliştirilmesi ve güvenceye alınması amacıyla silahlı kuvvetleri dahil kaynaklarını kontrol etme ve kullanması sanatıdır.“[4]

İş dünyası askeri analojileri kullanmayı her zaman sevmişlerdir. Dolaysı ile strateji kavramını da benimsemeleri sürpriz olmamıştır. Askeri kullanıma benzer şekilde iş adamları da stratejiyi yaşamsal çıkarlarının geliştirilmesi ve güvenceye alınması amacıyla kaynaklarını (insan, fiziksel ve mali) kontrol etme ve kullanmak için bir plan olarak kullanmaya başlamışlardır.

İş dünyası açısından ortaya yeni çıkan bu düşünceleri 1971 yılında yayınladığı “The Concept of Corporate Strategy” adlı klasik yapıtı ile ilk dile getiren Kennet Andrews’dür. Onun tanımladığı çerçeve bugün de genelde geçerlidir. Stratejiyi bir işletmenin neler yapabileceği (üstünlükler ve zayıflıklar) ve işletmeye açık olan olanaklar (dış ortam fırsatları ve tehditleri) cinsinden tanımlamıştır.[5]

Bundan yaklaşık on yıl sonra Michael Porter bu tanımı geliştirerek stratejiyi şöyle tanımlamıştır: “bir işletmeninin nasıl rekabet edeceğine ilişkin geniş bir formül”[6].

Daha sonra, The Boston Consulting Group’un kurucusu Bruce Henderson strateji kavramını rekabet avantajı ile ilişkilendirdi[7] (ekonomideki karşılaştırmalı üstünlük kavramından ödünç almak suretiyle). Bir rekabet avantajı, müşteriler için ekonomik değer yaratmada rakiplerine göre firmaya daha iyi bir konum sağlayan stratejinin bir fonksiyonu olarak tanımlanabilir. Henderson’a göre “strateji bir işletmenin rekabet avantajı geliştirmek ve onu artırmak için bilinçli bir eylem planı araştırmasıdır.” Ona göre rekabet avantajı farklılıktadır. “Sizinle rakibiniz arasındaki farklılıklar sizin avantajınızın esasıdır.”[8]

Henderson aynı şekilde iş yapan iki firmanın aynı yerde var olamayacağını söyler. Bu firmalar yaşamlarını sürdürebilmeleri için farklılaşmak zorundadırlar. “Her biri özgün bir avantaja sahip olacak kadar farklılaşmak zorundadır.” Örneğin aynı alışveriş merkezinde iki erkek giyim mağazasından birisi resmi giysilere odaklanırken diğerinin de gündelik giysilere odaklanması halinde her ikisinin de yaşama ve gelişme şansı olabilecektir.

Michael Porter farklı olma konusunda Henderson ile aynı görüşü paylaşır[9]. “Rekabet stratejisi farklılıklar hakkındadır. Özgün bir değer karışımını sunmak için bilinçli olarak bir dizi faaliyetleri seçme anlamına gelmektedir.“[10] Farklı olmak birçok değişik formda olabilir; daha iyi bir fiyat ya da daha hızlı hizmet sunumu vb. Ancak farklı olmak rekabet avantajı sağlamaya yetmez ya da işin başarılı olmasını garanti etmez. İşletmenin sahipleri ve yöneticilerinin çabalarını müşteriye bir değer yaratmak üzerine odaklamaları gerekir.

Buraya kadar anlatılanlardan hareketle strateji şöyle tanımlanabilir: “Strateji kurumsal farklılaşma yoluyla rakiplere karşı rekabet avantajı sağlayan bir plandır. Strateji ne yaptığınız, ne olmak istediğiniz, en önemlisi, olmak istediğiniz yere nasıl varacağınız üzerine odaklanmaktır.”[11] Aynı şekilde, o ne yapmak istemediğiniz hakkındadır da; bir şirketin niyetlerinin çevresinde sınır çizer. Ustaca uygulanan sağlıklı bir strateji, yöneticiler ve her düzeydeki çalışanların işlerini tanımlama ve örgütün başarılı olması için ihtiyaç duyacakları, şirketin amaçları ve gideceği yönü belirler.

Farklı iş alanlarında faaliyet gösteren şirketlerde strateji, hem şirket düzeyinde hem de alt birimleri düzeyinde birbirleri ile uyumlu olacak şekilde ayrı ayrı geliştirilir. Birimler farklı endüstriler ve farklı rekabet ortamında faaliyet göstermeleri nedeniyle stratejileri de haliyle özgün olmak zorundadır. Ancak bunların her biri şirketin genel stratejisi ile de uyumlu olmak zorundadır.  

 

 



[1] Endüstri Y. Mühendisi Osman Karadağ (okaradag52@gmail.cm) ( okaradag.blogspot.com), 30 yılı aşkın süreyle Kamu ve Özel sektörde yöneticilik görevlerinde bulunduktan sonra birikimlerini eğitici ve danışman olarak toplumumuzla paylaşmaktadır. Stratejik planlama, yapılabilirlik çalışması ve proje yönetimi alanlarında çalışan Karadağ, Türkiye’nin ilk profesyonel proje yöneticilerinden biridir.
[2]Strategy, Create and Implement the Best Strategy for Your Business”, Harvard Business Essentials Series,  Harvard Business School Press, Boston, MA, 2005, s.xi
[3] Carl von Clausewitz, On War, Volume 1 (London: Kegan Paul, 177)
[4] Edward Mead Earle, ed., Makers of Modern Strategy (Princeton, NJ: Princeton University Press, 1943
[5] Kennet Andrews, The Concept of Corporate Strategy (Homewood, IL: Richard D. Irwin, Inc., 1971).
[6] Michael E. Porter, Competitive Strategy (New York: Free Press, 1980, xxiv.)
[7]Strategy, Create and Implement the Best Strategy for Your Business”, Harvard Business Essentials Series,  Harvard Business School Press, Boston, MA, 2005, s.xii
[8] Bruce D. Henderson, “The Origin of Strategy,” Harvard Business Review, November-December 1989.
[9]Strategy, Create and Implement the Best Strategy for Your Business”, Harvard Business Essentials Series,  Harvard Business School Press, Boston, MA, 2005, s.xiii
[10] Michael E. Porter, “What is Strategy,” Harvard Business Review, November-December 1996. S.61-78
[11]Strategy, Create and Implement the Best Strategy for Your Business”, Harvard Business Essentials Series,  Harvard Business School Press, Boston, MA, 2005, s.xiv

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder