Devlet yönetimi çok ciddi bir sanattır. Buna devlet yönetim sanatı derler (İngilizcesi statecraft). Yalnız akçeli işler demek değildir.
Zamanımızda hiç bir ülke tek bir etnik
yapı, tek bir din, dahası tek bir mezhep, tek düze kuruluşlar içermiyor. Çok
farklı çıkarları olan birey ve kümelerden oluşuyor.
Devleti yönetenlerin bu kadar farklı
çıkar kümelerini ortak bir paydada buluşturması gerekir. Zaten politika
sözcüğünün de anlamı çok farklı düşüncelerin uzlaştırılması anlamındadır.
Bu nedenle bir politikacı önce tarihi
bilecek, ama vakavinüslerin yazdığını
değil. Bir tarih bilinci olmalı ki, okuduğu tarihi anlayabilsin.
Sosyoloji bilmeli ki, yönetmeye kalktığı
toplumu anlayabilsin.
Antropoloji bilmeli ki, toplumun hangi
aşamalardan geçerek bugüne geldiğini anlasın.
Coğrafya bilmeli ki, ülkesinin doğal
kaynaklarının değerini anlasın.
Felsefe bilmeli ki, sorgulamadan
korkmasın.
Din sosyolojisi bilmeli ki, farklı
dinlerin, mezheplerin duyarlılığını anlayabilsin. Uluslararası ilişkileri
bilmeli ki, dünyada yalnız olmadığını anlasın.
Diplomasi bilmeli ki, uluslararası
ilişkilerde zor durumda kalmasın.
Eğer bunları bilmez, eksik bilir, yanlış
bilir ise hem kendisine hem de topluma zararı çok büyük olur.
Devlet ciddi bir kurumdur, esnaf dükkanı
değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder