13 Şubat 2021 Cumartesi

Sosyal Medyadaki Bir Paylaşım Üzerine

Sosyal Medya’da Turgut Özal’ın yazdığı ileri sürülen ve Türkçeye "Tarih ve Miras" olarak çevrilen Fransızca bir kitapta Türklere hakaret edildiği belirtiliyor. Söz konusu kitap 1988 yılında orijinal olarak Fransızca yazılmış, 1991 yılında Nicosia, Northern Cyprus: K. Rustem & Brother tarafından "Turkey in Europe and Europe in Turkey" olarak İngilizce basılmıştır. Bu basım Türk Dışişleri Bakanlığı’nın web sayfasında yer alıyor. Ancak, burada Kaynaklar bulunmuyor.

Bu metnin tümünü okumadım, genel olarak incelediğimde Anadolu’nun tarihöncesinden başlayıp, Hattiler, Hititler ve diğer Anadolu kavimleri, sonra İyonya, Helenistik dönem, Roma, Doğu Roma, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti ile devam ediyor. Temel olarak Anadolu’da Türklerin önceki uygarlıkların bir sentezini oluşturduğu ileri sürülüyor. Buna ilişkin web sitesindeki ilgili metnin İngilizce ve benim çevirimle Türkçesini aşağıda veriyorum. Özellikle bu sonuç İslamcı bir Politikacı olan Turgut Özal’ın düşünceleri ile ters düştüğünü değerlendiriyorum. Çünkü İslamcı düşüncede olanlar için Anadolu’daki Türk Tarihi, Malazgirt ile başlar. Hele Osmanlının Doğu Roma (Bizans) mirasını sürdüğü asla kabul edilmez. Zaten kitabı Turgut Özal değil, o zamanın Paris Büyükelçisi Gündüz Aktan yazmıştır. Turgut Özal’ın böyle bir Türk tarihi yazabilecek birikiminin olması olası değil. Metinde geçen İlkçağ ve sonraki filozof ve bilginlere ilişkin alıntılar üzerine temel bir bilgisinin olduğunu sanmıyorum.

The Turks, living in this territory for a thousand years, have inherited some part of the culture of every civilization which flourished here since prehistory. They have evolved a synthesis derived from the cultural legacy of Anatolia, from the culture they brought with them from Central Asia, and from the Muslim religion. Their talent for synthesis and their ecumenical character have enabled them to blend these three strands together. The imprint of these heritage's is readily visible in the cultural fabric of Turkey today. You yourselves accept that your own civilization originated in Mesopotamia (where civilization flowered for the first time), then Anatolia, the Aegean basin, and Rome. We have at least as much right as you to adopt these ancient civilizations as our own, since they are those of our own land. In looking at our history as an insider of Anatolia, we can claim to have lived on this land since the beginning of the Anatolian civilizations, for both culturally and demographically the preceding civilization has each time been carried over, at least to a certain extent, into the succeeding one.

Bin yıldır bu topraklarda yaşayan Türkler, tarih öncesinden beri burada gelişen her uygarlığın kültürünün bir kısmını miras almışlardır. Anadolu'nun kültürel mirasından, beraberlerinde Orta Asya'dan getirdikleri kültürden ve Müslüman dininden türeyen bir sentez geliştirdiler. Sentez yetenekleri ve ekümenik karakterleri, bu üç ipi bir araya getirmelerini sağladı. Bu mirasın izleri, bugün Türkiye'nin kültürel dokusunda kolayca görülebilir. Kendi uygarlığınızın Mezopotamya'da (uygarlığın ilk çiçek açtığı yer), sonra Anadolu'da, Ege havzasında ve Roma'da ortaya çıktığını kendiniz kabul ediyorsunuz. Bu kadim uygarlıkları kendi topraklarımız olduğu için benimsemeye en az sizin kadar hakkımız var. Tarihimize Anadolu uygarlıklarının başlangıcından beri bu topraklarda yaşadığımızı iddia edebiliriz, çünkü hem kültürel hem de demografik olarak önceki uygarlık her seferinde en azından belli bir dereceye kadar sonraki olana taşındı.

It was we, therefore, who brought about the Neolithic revolution. The Sumerians were also a people whose language was agglutinative like ours and had the most important word, namely God, in common with us. The Anatolian civilizations were created by indigenous peoples, Hattis, Hurrians, Lydians, Lycians, Sea Peoples, and Minoan Cretans. Indo-European peoples such as the Hittites, the Luvians, and later the Ionians and the Phrygians, were assimilated by the indigenous peoples, who had been already civilized.

Bu nedenle Neolitik devrimi biz gerçekleştirdik. Sümerler de bizimki gibi sondan eklemeli ve en önemli sözcüğe, yani Tanrı'ya, bizimle ortak olan bir halktı. Anadolu uygarlıkları yerli halklar, Hattiler, Hurriyalılar, Lidyalılar, Likyalılar, Deniz Kavimleri ve Minos Giritleri tarafından yaratılmıştır. Hititler, Luviler ve daha sonra İyonyalılar ve Frigler gibi Hint-Avrupa halkları, zaten uygarlaşmış yerli halklar tarafından asimile edildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder