14 Ağustos 2025 Perşembe

Politika mı, Siyaset mi

 

Politika mı, Siyaset mi?

Türkiye'de "politika" ve "siyaset" sözcükleri genellikle eş anlamlı olarak kullanılır. Oysa bu iki kavram, kökenleri ve taşıdıkları anlamlar bakımından birbirinden oldukça farklıdır. Bu fark, yalnızca sözcüklerin etimolojisinde değil, toplumsal ve politik yaşamdaki yansımalarında da kendini gösterir.

"Politika", kökenini Eski Yunanca polis (kent) ve politikos (kente ilişkin) sözcüklerinden alır. Eski Yunan'da politika, farklı düşünce ve çıkarların bir arada yaşamasını sağlayan, uzlaşmayı hedefleyen bir yönetim sanatıdır. Bu yönüyle politika, çoğulculuğun ve diyalogun temelidir; farklı görüşlerin çatışmak yerine uzlaşı aradığı bir zemini ifade eder.

Öte yandan "siyaset", Arapça kökenli bir sözcüktür ve "seyislik", yani at terbiyeciliği anlamına gelir. Buradaki "terbiye etme" anlayışı, bir varlığın kendi iradesi yerine belirli bir otoriteye boyun eğmesi fikrine dayanır. Bu yönüyle siyaset, otoriter yapıları ve hiyerarşik ilişkileri çağrıştırır. Biat kültürü bu anlayışın doğal bir sonucudur.

Bu iki kavramsal yaklaşım, Türkiye'deki politik uygulamayı anlamak açısından da önemli ipuçları sunar. Özellikle sağ kesim siyaset anlayışında, parti liderine mutlak bağlılık ve lidere itaat ön planda tutulur. Bu durum, politik partileri fikirlerin tartışıldığı platformlar olmaktan çıkarır; lideri memnun etmeye yönelik bir hiyerarşik yapıya dönüştürür. Böyle bir ortamda sorunlar, toplumsal uzlaşıyla değil, liderin iradesiyle çözülmeye çalışılır. Bu da politikayı, demokratik değerlerden uzaklaştırarak kişisel sadakat ilişkilerine indirger.

Oysa demokrasi, farklılıkların bir arada yaşayabildiği, fikirlerin özgürce ifade edildiği, çoğulculuğun esas alındığı bir sistemdir. Demokrasi ancak uzlaşma kültürüyle gelişir. Biat kültürü ise bu gelişimin önündeki en büyük engeldir. Biat, sorgulamayı dışlar; uzlaşma ise karşılıklı saygı ve akıl yürütmeyi gerektirir.

Türkiye'de demokrasinin yerleşmesi, “siyaset” anlayışının “politikaya” evrilmesiyle mümkündür. Bunun için biat kültüründen uzaklaşmak, uzlaşma kültürünü özendiren bir politik dil ve pratik geliştirmek zorundayız. Aksi halde demokrasi, yalnızca sandıkla sınırlı kalan bir ritüelden öteye geçemez.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder