27 Aralık 2025 Cumartesi

Politika mı, Siyaset mi?

Politika mı, Siyaset mi?

İtaat ile Mesafe Arasında Bir Dil Meselesi

Günlük dilde neredeyse eş anlamlı gibi kullanılan bazı sözcükler vardır; oysa dikkatle bakıldığında, aynı dünyayı anlatmazlar. “Politika” ve “siyaset” de bu sözcüklerdendir. İkisi de iktidarla, yönetmeyle, toplumla ilgilidir; fakat insana yükledikleri anlam bütünüyle farklıdır.

Ben politika ile siyaset arasında bilinçli bir ayrım yapıyorum. Çünkü bu iki sözcük, yalnızca iki farklı yönetim tarzını değil, iki farklı insan ve toplum tasavvurunu ima eder.

Politika: Mesafeyi Korumak

Politika sözcüğü, kökenini polisten alır. Polis, tek sesli bir birlik değil; farklı insanların, farklı çıkarların ve farklı düşüncelerin karşılaşma alanıdır. Bu nedenle politika, insanları aynılaştırma çabası değildir. Aksine, farklılıklar arasındaki mesafeyi tanıma ve koruma pratiğidir.

Hannah Arendt’in politikayı ısrarla “çoğulluk” kavramı üzerinden düşünmesi bu noktada anlam kazanır. Arendt’e göre politika, insanların aynı olmadıkları halde birlikte eyleyebilmelerinin alanıdır. Eğer herkes aynıysa, politika gereksizdir; eğer biri diğerini susturuyorsa, politika zaten ortadan kalkmıştır.

Bu anlamda politika:

  • Uzaklaştırır ama dışlamaz,
  • Ayrıştırır ama düşmanlaştırmaz,
  • Farklılığı bastırmaz, görünür kılar.

Politika, insanların birbirine fazla yaklaşmasından değil, fazla benzemesinden korkar.

Siyaset: Terbiye Etmek ve Yönetmek

“Siyaset” sözcüğünün çağrışımı ise bambaşkadır. Kökeninde terbiye etmek, hizaya sokmak, yönlendirmek vardır. Seyislik mecazı burada yerini bulur: Seyis, atla müzakere etmez; onu eğitir, denetler, kontrol altında tutar.

Michel Foucault’nun iktidarı bir “yönetimsellik” biçimi olarak tanımlaması, siyasetin bu yönünü açık eder. İktidar yalnızca yasaklayan ya da buyuran bir mekanizma değildir; davranışları düzenler, normlar üretir, itaatkar özneler inşa eder. Siyaset, bu anlamda, bireyleri özgür yurttaşlar olarak değil, yönetilecek bedenler olarak ele alma eğilimindedir.

Burada amaç çoğulluk değil, düzendir. Farklılık, konuşulacak bir zenginlik değil; kontrol edilecek bir sorun olarak görülür.

Görünürlük, Sessizlik ve Düzen

Jacques Rancière’in politika–polis ayrımı, bu farkı daha da keskinleştirir. Rancière’e göre gerçek politika, “payı olmayanların pay talep etmesiyle” başlar. Yani konuşması beklenmeyenlerin konuşmaya başlamasıyla, görünmez sayılanların görünür hale gelmesiyle.

Siyaset ise Rancière’in “polis düzeni” dediği şeye yakındır: Kimin konuşacağı, kimin susacağı, neyin makul sayılacağı önceden belirlenmiştir. Herkesin bir yeri vardır ve o yerin dışına çıkması düzeni bozan bir tehdit olarak algılanır.

Bu yüzden siyaset sessizliği sever; politika ise itirazı, gürültüyü ve rahatsız edici soruları.

Türkiye’de Sözcüklerin Tercihi

Türkiye’de kamusal dilin büyük ölçüde “siyaset” sözcüğü etrafında kurulması rastlantı değildir. Bu dil:

  • İtaati meşrulaştırır,
  • Hiyerarşiyi doğal gösterir,
  • Eleştiriyi huzursuzluk olarak damgalar.

Politika ise çoğu zaman “kavga”, “istikrarsızlık” ya da “bölünme” ile özdeşleştirilir. Oysa sorun çok seslilikte değil, tek seslilikte ısrardadır.

Politikanın zayıfladığı yerde, düzen güçlenir ama özgürlük daralır.

Sonuç: Hangisini İstiyoruz?

Politika ile siyaset arasındaki fark, sözcükler arasında değil; nasıl bir toplumda yaşamak istediğimiz sorusunda yatar.

Politika, belirsizliği kabul eder, çatışmadan korkmaz, özgür akla alan açar. Siyaset ise kesinlik ister, itaati yüceltir, farklılığı disipline eder. Bu yüzden asıl soru şudur: Düzenli bir sessizlik mi istiyoruz, yoksa rahatsız edici bir özgürlük mü?

Politika, tam da bu rahatsızlığa tahammül edebilenlerin alanıdır.

Esenlikle diliyorum

27 Aralık 2025

Kaynakça (APA 6)

Arendt, H. (1998). The human condition (2nd ed.). Chicago, IL: University of Chicago Press.
(Orijinal eser 1958’de yayımlanmıştır.)

Foucault, M. (1991). Governmentality. In G. Burchell, C. Gordon, & P. Miller (Eds.), The Foucault effect: Studies in governmentality (pp. 87–104). Chicago, IL: University of Chicago Press.

Foucault, M. (2007). Security, territory, population: Lectures at the Collège de France 1977–1978 (G. Burchell, Trans.). New York, NY: Palgrave Macmillan.

Rancière, J. (1999). Disagreement: Politics and philosophy (J. Rose, Trans.). Minneapolis, MN: University of Minnesota Press.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder