5 Şubat 2012 Pazar

Sistem Düşüncesi

Sistem Düşüncesi (*)

Stratejik Düşünme konusunu incelemeden önce "Sistem" ve "Sistem Düşüncesi" konuları hakkında biraz bilgi vermek yararlı olacaktır.

Sistem

Gharajedaghi’ye (Gharajedaghi, 2004 s. 1)  göre son 50 yılda iki paradigma kayması olmuştur. Bunlardan ilki doğayı anlamada akla dayanmayan (mindless) mekanik sistemden çok fikirli (multi-minded) sosyal – kültürel sisteme kaymadır. İkincisi ise bilme tarzındaki kaymadır. Bilme tarzındaki kayma, bağımsız değişkenlerle ilgilenen bilim olan analitik düşünceden, birbirlerine bağlı değişkenlerle ilgilenen sanat ve bilim olan sistem düşüncesine geçmedir.

Sosyal bilimlerde sistem düşüncesinin gelişmesinde biyoloji bilimi önemli bir rol oynamıştır. Bir biyolog olan Ludwig Von Bertalanffy öncülüğünde 1940’lı yıllarda biyoloji bilimi tüm yaşam yapılarına yeni bir bakış açısı – sistem- getirdi (Haines, 2000 s. 32 - 34). Sistemi, bütünün genel amacı için birlikte çalışan parçaların bir kümesi olarak tanımlamada, bilim adamları yaşama ve onu destekleyen unsurlara (öğelere) tamamen farklı bir yönden bakmaya başladılar. Bu çalışmalar sonucunda Genel Sistem Teorisi (GST) denilen yeni bir teori ortaya çıkmış oldu.

Günümüzdeki sistemlerin karmaşıklığı ile etkin olarak başa çıkmak ve sistem içinde karar vermede bize büyük kolaylıklar sağlayan sistem düşüncesine önemli bir katkı da 1940’lı yıllarda ortaya çıkan harekat araştırması ya da yöneylem araştırması (operations research - OR), sistem mühendisliği ya da sistem analizidir. Yöneylem araştırması yaklaşımı 1970’li yıllarda sayısal olmayan yaklaşımlarla desteklenmiştir (Daellenbach, et al., 2005 s. 6). Böylece sistem düşüncesinin geliştirilmesinde çok önemli bir aşama daha başarılmıştır.

(*) Karadağ, Osman, "Sürdürülebilir Büyümenin Temel İlkeleri", Kısım II, Bölüm 5, Beyaz Yayınları, 2011, İstanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder